Diyet posası (lifi), bitkilerin yapısında bulunan, sindirim sisteminde vücuda emilemeyen ancak organizma için faydalı olan kısmıdır. Posa, sağlığın sürdürülmesi için faydalı, hastalıkları önleyici ve tıbbi beslenme terapisinin bir bileşeni olarak gösterilmektedir. Diyet posası, sağlıklı beslenmenin önemli bir parçasıdır. Genellikle birçok vitamin ve minerali de içerdiğinden, posadan zengin beslenme sağlıklı bir yaşam tarzının da göstergesi sayılabilir. Posalı yiyeceklerin diyette artırılmasıyla, çiğneme ve dolayısıyla tükürük salgısının artışı, toplam besin alımının ise azalması söz konusu olmaktadır. Yüksek posalı diyetlerle beslenen toplumlarda kalp hastalıkları, divertikül hastalıklar, hemoroitler, kolon kanserleri, şeker hastalığı, şişmanlık… nadir görülmektedir.
Diyet posası için değişik yaş ve özel durumlara yönelik tüketim standardı henüz belirlenmemekle birlikte yetişkinler için günde 25 – 30 gram (diyetin her 1000 kilokalorisi için 10 – 13 gram) diyet posası önerilmektedir. Hatta son literatürlerde kadınlarda 30, erkeklerde 38 gram posa alımı uygun görülmektedir. Öte yandan günde 50 – 60 gramın üzerindeki aşırı tüketim ise kalsiyum, demir, çinko gibi bazı mineralleri bağlayarak vücuttan atılmalarına yol açabilir.
Posa içeriği en yüksek doğal besin grubu kuru fasulye, nohut, mercimek gibi kurubaklagillerdir. Bunları badem, yerfıstığı, ceviz gibi yağlı tohumlar, kepeği ayrılmamış tahıl ürünleri, sebze ve meyveler izlemektedir. Soyulmadan yenilebilen sebze ve meyvelerin kabukları ile birlikte tüketilmesi önerilmektedir. Özellikle kan yağ değerleri yüksek olanlar, şeker hastalığı riski taşıyanlar, kabızlıktan yakınanlar, kilo problemi olanlar beyaz ekmek yerine kepek, çavdar, yulaf veya tam buğday unundan yapılmış ekmek, pirinç yerine bulgur, etin bir kısmı yerine kurubaklagil, bol sebze ve meyve tüketmelidirler. Ancak posanın vücudumuzda faydalı etkiler gösterebilmesi için, yanında mutlaka bol su içilmesi şartı aranmaktadır. Böylelikle şeker, kolesterol ve tansiyonu dengelemeye yardımcı olur, tokluk hissi verir, dışkılama sayısını ve miktarını artırarak kabızlığı, dolayısıyla kalın bağırsak kanserini önleyici etkiler gösterir.