Detoks

Toksin nedir?

Herhangi bir yolla vücuda giren ya da vücut tarafından üretilen zararlı maddelere toksin veya modern bilimde serbest radikal denilmektedir. Soluduğumuz havada bulunan oksijen, vücutta serbest radikal adı verilen ve toksik etki gösteren bazı maddelerin oluşmasına neden olur. Balığın sudan çıkınca ölmesi veya demirin paslanması oksijenin zararlı etkilerine en güzel örnektir. Serbest radikaller, bilhassa DNA üzerinde hasara yol açarak yaklaşık 80 farklı hastalığa zemin hazırlamaktadır. Enfeksiyon dışı olan bu hastalıkların başında kalp ve beyin damarlarının tıkanmasına bağlı hastalıklar, kanserler ve artrit yer almaktadır.

Reaktif oksijen türleri, vücutta metabolik yolla oluşabileceği gibi UV ışınlar, virüsler, radyasyon, çevre kirliliği, sigara dumanına maruz kalınması, enfeksiyon, stres, alkol ve bazı ilaçların alımı ile de oluşabilmektedir. Antioksidanlar, serbest radikallere etki ederek vücuda zarar vermesini önlerler. Bu nedenle antioksidanlarca zengin beslenme tarzı benimsenmelidir. Böylelikle serbest radikalleri ve asit artıkları nefes, ter, idrar ve dışkı ile atmak daha kolay hale gelecektir. Detoks yapılmasının amacı; atılacak asit yükünü azaltmaktır.

Detoks nedir ve neden detoksa ihtiyaç duyarız?

Detoks, en basit ifadeyle vücudu toksinlerden arındırmak olarak tanımlanır. Her gün birçok toksin ile karşı karşıya kalınmaktadır. Bunlardan en önemlisi sigara dumanıdır. Kişi sigara içmese bile etrafta içenlerden gelen duman dahi yeterlidir. Alkol tüketimi, gereksiz ilaç alımı, aşırı katkı maddesi kullanımı, zirai ilaçlar (pestisitler), egzost dumanı, hava kirliliği, radyasyon… önemli toksin kaynaklarıdır.

Bunlara dengesiz beslenme, hareketsiz yaşam ve stres de ilave edilirse; vücudun ihtiyacı olan besin öğelerini karşılaması, bağışıklık sistemini güçlü tutması, stresle baş etmesi gittikçe zorlaşır. Toksinlerin vücutta artışı, stresle birlikte bağışıklık sistemini olumsuz etkiler. Bağışıklık sisteminin yavaşlaması, gripten kansere kadar çok geniş bir yelpazede hastalıklara karşı risk oluşturur.

Detoks uygulamanın amacı vücudu toksinlerden arındırmaktır. Peki, bu toksinler vücuttan nasıl atılır? Terle, idrarla ve dışkıyla yani sıvı yoluyla. O yüzden detoksun temelinde bol su içmek yer alır. Ülkemizde ilk sıraları alan çay ve kahve içimi, özellikle içerdikleri kafein ve tanenler nedeniyle detoks süresince tamamen diyetten çıkarılmalıdır. Ancak bitki ve meyve çayları içilebilir. Aynı şekilde asitli içecekler, meşrubatlar, katkı maddesi içeren ürünler diyet dışı bırakılır. Sebze ve meyve ağırlıklı bir beslenme şekli tercih edilir.

Detoks etkisi yaratan besinlere örnek verir misiniz?

Besinlerde bulunan lifler (posalı besinler), tüketilen besinlerle birlikte alınan çeşitli zararlı maddeleri kendi yapısına bağlayarak dışkı ile vücuttan atmaktadır. İçerdikleri (özellikle flavonoidler ve polifenoller gibi) doğal antioksidanların, reaktif oksijen türleri (ROS) aracılığı ile oluşan doku hasarına karşı olası koruyucu etkileri bulunmaktadır.

Meyve ve sebzeler: Meyve ve sebzeler; plazma glikoz seviyesini kontrol etmeye, plazma kolesterol düzeylerini azaltmaya ve kolon kanseri riskini düşürmeye yardımcı olan yüksek besinsel lifler içermektedirler. Ayrıca koroner arter hastalıkları ve pek çok kanser riskini azalttıkları bilinen önemli antioksidanlar ve fitokimyasalları da bol miktarda içermektedirler.

Brasika sebzeleri: Brasika sebzeleri (Brüksel lahanası, brokoli, turp, karnabahar, hardal, şalgam, beyaz ve karalahana), kanser ve kalp hastalığı gibi hastalıklara karşı koruma sağlayabilen “glikozinolat” adı verilen maddeleri içermektedirler. Bu maddeler vücudun toksik maddelerden arınması için çalışan detoksifikasyon enzimlerini aktive etmektedirler.

Alyum sebzeleri: Alyum sebzelerinde bulunan sülfid bileşenleri, detoksifikasyon enzimlerinin aktivitelerini artırmaktadırlar. Bu sebzeler (sarımsak, arpacık soğanı, Frenk soğanı, taze soğan, kırmızı soğan, kuru soğan, pırasa) antioksidan özellikler de sergilerler.

Zeytinyağı: Bileşimindeki tekli doymamış yağ asitleri kolesterolü düşürmede etkilidir. Aynı zamanda antioksidan etkisi de vardır. Ancak ışık almayan, serin bir yerde ve hava almadan saklanması önerilmektedir.

Yağlı tohumlar (ceviz, badem, yerfıstığı ve fındık): İçerdikleri çoklu doymamış yağ asitleri, E vitamini, B6 vitamini ve magnezyum sayesinde kuvvetli birer antioksidan ve detoksifikanlardır.

Antioksidanlar: Besinsel antioksidanlar, reaktif oksijen türleri tarafından oluşturulan oksidatif hasara karşı önemli bir defans oluşturmaktadırlar. Yapılan araştırmalarda sebze ve meyve tüketiminin düşük tutulmasının, oksidatif hasara bağlı hastalık riskini artırdığı gösterilmiştir.

Kimlerin detoks yapması önerilir?

  • Sabah uyanmakta zorlananlar,
  • Kendini sürekli yorgun ve güçsüz hissedenler,
  • Bitkinlik, yetersizlik, halsizlik şikayetleri olanlar,
  • Aşırı stresli çalışanlar,
  • Sık seyahat edenler,
  • Hareketsiz bir yaşam sürdürenler,
  • Ödem, gaz, şişkinlik şikayetleri olanlar,
  • Yeterli su içmeyenler,
  • Alkol ve kafeini fazla alanlar,
  • Her gün 5 porsiyon sebze-meyve tüketmeyenler detoksa ihtiyaç duyabilir.

Kimlerin detoks yapmaması gerekir?

  • Hamileler ve süt veren anneler,
  • Sistemik, ağır ve uzun süreli hasatlığı olanlar (insülin kullanmayı gerektiren şeker hastalığı ve inflamatuar bağırsak hastalığı),
  • Bağışıklık yetmezliği sorunu olanlar,
  • 14 yaş altında, 80 yaş üstünde olanlar için detoks önerilmez.

Ancak detoks için uygun merkezi seçmenin en önemli ilkelerden biri olduğu unutulmamalıdır!

Detoksta suyun öneminden bahsedebilir misiniz?

Su, insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli öğedir. İnsan yemek yemeden haftalarca canlılığını sürdürebilirken susuz ancak birkaç gün yaşayabilir. Kanın %92’si, beynin ve kasların %75’i, hatta kemiklerin bile %22’si sudur. Hücrelerin yaşamsal faaliyetleri, vücut fonksiyonlarının yerine getirilmesi vücudun su dengesinin korunması ile mümkündür. Vücutta biriken toksinleri atmak, vücudun ısı dengesini sağlamak için idrarla 1500, deri yoluyla 500, dışkı ve solunum ile 300’er ml (toplamda yaklaşık 2,5 lt) su kaybedilmektedir. Vücuttaki su oranının yeterli düzeyde tutulması yaşamsal önem taşıdığından vücuttan kaybolan miktarlarda su alınması zorunludur.

Mutfağımızda olmaması ve mutlaka olması gerekenler nelerdir?

Mutfağımızda olmaması gereken besinlerin başında rafine şeker ve şekerli besinler, alkollü içkiler, kızartılmış besinler, cipsler, asitli içecekler, hazır besinler, tuz ve doymuş yağ oranı yüksek besinler yer almaktadır. Olmazsa olmazlar arasında ise sebzeler, meyveler, kurubaklagiller, filizlenmiş besinler, tam taneli tahıllar, yağlı tohumlar, zeytinyağı, başta balık olmak üzere beyaz etler, taze ve kuru baharatlar yer almaktadır.

Detoks ile ağırlık kaybı sağlanmakta mı?

Detoks programlarında haftalık olarak vücut ağırlığının ortalama %1 – 2’si kadar ağırlık kaybı gerçekleşmektedir. “Azdan az, çoktan çok gider” prensibi burada da geçerli olmalıdır. Yani 70 kg ağırlığında bir birey haftada 700 – 1400 gram, 100 kg olan bir kimse haftada 1000 – 2000 gram veya 150 kg ağırlığa sahip bir kişi haftada 1500 – 3000 gram civarında ağırlık kaybetmeyi hedeflemelidir. Bireysel farklılıklar mutlaka olacaktır, ancak hedefi bu şekilde belirlemek gerekir. Çünkü istatistikte yorumlar yüzde (%) ile yapılır.

Detoks zayıflatır diyebilir miyiz?

Zayıflama ile kilo vermek arasında önemli bir fark vardır. Ağırlık kaybının hangi dokudan kaynaklı olduğu önem taşımaktadır. Fazla miktarda su ve kas kaybı sağlayan bir yöntem uygulanıyorsa onun adı zayıflama değil, kilo kaybıdır. Şişmanlık, vücuttaki yağ oranının fazlalığı olduğuna göre; zayıflamak için vücutta depo edilen yağlardan kurutulmak gerekir. Bunun için de diyeti spor ile desteklemek şarttır.

Detoks asla bir zayıflama yöntemi değildir. Tüketilen besin miktarının kontrolü sağlanarak ağırlık yönetimi de sağlanabilir. Ancak bahsi geçen beslenme şeklini bir “zayıflama yöntemi” veya “mucize diyet” gibi lanse etmek kesinlikle yanlıştır. Zayıflama sürecinin, “diyet kişiye özeldir” felsefesinden yola çıkarak doktor, diyetisyen, fizyoterapist ve psikolog kontrolünde uzman bir ekip tarafından ele alınması gerekir.